3. ULUSLARARASI BALKAN KONGRESİ TEKİRDAĞ'DA YAPILDI Печать

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Tekirdağ Valiliği, Tekirdağ Belediyesi ve Namık Kemal Üniversitesi’nin işbirliği ile Uluslararası Balkan Kongresi’nin üçüncüsü, “Balkanlar’da Bölgesel İş Birliğinde STK ve Düşünce Kuruluşlarının Rolü” teması ile 28 Nisan - 1 Mayıs 2010 tarihleri arasında Tekirdağ’da gerçekleştirildi.
Kongrenin açılış konuşmalarını TASAM Başkanı Süleyman Şensoy, Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü, Tekirdağ Belediye Başkan Vekili Ali Kılıç, Dışişleri Bakanlığı, Balkanlar ve Orta Avrupa Genel Müdürü Büyükelçi Şanıvar Olgun ve Tekirdağ Valisi Zübeyir Kemelek yaptı.


Üç gün süren 3. Uluslararası Balkan Kongresi’ne Balkan ülkelerinden yetmişe yakın STK ve düşünce kuruluşu temsilcisi ile çok sayıda akademisyen, büyükelçi, araştırmacı ve gazeteci katıldı.

 


Konferansın açılış konuşmasını gerçekleştiren  TASAM Başkanı Süleyman Şensoy, Balkanların her parametrede bölgesel ve küresel istikrar için stratejik öneme sahip olduğunu belirterek, Türkiye’nin bu stratejinin tam ortasında yer alan, tarihi ve güncel sorumlulukları olan önemli bir güç olduğunu dile getirdi. Balkan ülkelerinin kalkınmasında, demokratikleşmesinde ve barışın tesisinde oldukça önemli roller üstlenen düşünce kuruluşları ve STK’lar arasında bir platform oluşturarak bölgesel işbirliği sürecine önemli katkı sağlamayı amaçladıklarını belirten TASAM Başkanı Süleyman ŞENSOY “Balkan halklarının çocuklarına bırakması gereken ortak miras; sonu gelmeyen düşmanlıklar değil ortak aklımızı kullanarak birlikte oluşturacağımız sonsuza kadar sürecek dostluklar olmalıdır. Kadim düşmanlıkar yerine sonsuza kadar sürecek dostluklar inşa etmek, güçlendirmek  her zamankinden daha önemli bir hal almıştır” dedi.

BAŞKAN ŞENSOY; BALKAN KONGRESİ KAMU DİPLOMASİSİNİN PROAKTİF MODEL PROJESİDİR
Son dönemde yaşanan küresel gelişmelerle kamu diplomasisinin hayati önem kazandığını belirten Başkan ŞENSOY sözlerini şöyle sürdürdü: “Yeni uluslararası sistemin işleyişi ne iki kutuplu dünyaya benziyor, ne de tek kutuplu dünya ile herhangi bir ilgisi var… Çok kutuplu “Yeni Dünya Düzeni”; İletişim, bilişim, düşünce, strateji ve teknoloji üzerine oturuyor.

Küreselleşme sürecinin ekonomik, siyasal ve kültürel sonuçları bu yeni uluslararası sistemi doğrudan etkiliyor.Soğuk Savaş döneminde ve sonrasında tek kutuplu dünya düzeninde kullanılan pek çok araç ve teknik, bu yeni uluslararası sistemde çalışmıyor, etkisiz kalıyor.

Çok kutuplu yeni uluslararası sistemde ülkelerin etkinliklerini artırmak, dış politikalarında hedeflerine ulaşmak, ülke olarak belirledikleri stratejik vizyonu uygulayabilmek için “kamu diplomasisi” çok önemli bir yöntem olarak öne çıkıyor. Soğuk Savaş dönemi ve tek kutuplu dünya düzeninde ülkelerin çoğunlukla kullandığı “sert güç” kavramı, yeni uluslararası sistemde yerini “yumuşak güç” kavramının cazibesine bırakıyor. Yumuşak gücünü etkili bir şekilde kullanmayı başarabilen ülkeler, sert güç kullanarak elde ettiklerinden çok daha fazlasını kazanabiliyor; aynı zamanda uzun vadeli iş birliklerini de sürekli kılabiliyor, devam ettirebiliyor. Uluslararası ilişkilerde, devletler  arasında, devletten devlete yapılan iş birliği süreci önem kaybetmiyor, ama yüzdelik anlamında sürekli ivme kaybediyor. Ülkeler veya bölgeler arasında iş adamları, sivil toplum kuruluşları,düşünce kuruluşları, üniversiteler, sportif, sosyal ve kültürel kurumların arasındaki bağlantılar ne kadar güçlüyse ülkelerin ilişkileri de artık o kadar güçlü bir hal alıyor. Bu anlamda TASAM olarak kamu diplomasisinin yükselen değerinden yola çıkıp ülkemizin ilgilendiği ve ilgilenmek istediği alanlara yönelik kongreler, toplantılar, düşünce ortamları, iletişim ve etkileşim ağları oluşturuyoruz. Balkan Kongresi de kamu diplomasisinin üç yıl önce başlamış proaktif, model bir ürünüdür ve oluşturduğu etkileşimle ortak geleceğimize hizmet etmektedir.”



REKTÖR ŞENKÖYLÜ; STK’LARA ÖNEMLİ SORUMLULUKLAR DÜŞÜYOR

Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü ise Kongrenin açılışında yaptığı konuşmasında, Balkan coğrafyasının istikrarı ve güvenliğinin sadece sınır komşuları ve Türkiye’yi değil, Avrupa kıtası genelinin güvenliğini ve barışını yakından ilgilendirdiğinin altını çizerek; “Türkiye’nin dönem başkanlığını yürütmekte olduğu Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci gibi bölgesel işbirlikleri, bölgenin ekonomik kalkınmasındaki zorlukların giderilmesi ve siyasi iş birliğinin güçlendirilmesi çalışmalarına önemli katkılar sağlamaktadır.
Halkın katılımının sağlandığı, iyi yönetim ve yönetişim gibi kavramların uygulama alanı kazandığı bir demokrasi anlayışının birincil cevherlerinden birini sivil toplum ve sivil toplum kuruluşları oluşturmaktadır. Demokratik toplum düzeni içerisinde çağdaş değerlerin ve modern ilişkiler ağının tamamlayıcı öğelerinden biri olan STK’lara Balkanlarda önemli sorumluluklar düşmektedir” dedi.

BÜYÜKELÇİ OLGUN; İYİ KOMŞULUK POLİTİKALARI GELİŞTİRMEK İSTİYORUZ
Dışişleri Bakanlığı Balkanlar ve Orta Avrupa Genel Müdürü Büyükelçi Şanıvar Olgun ise Türkiye’nin Balkanlardaki etkin faaliyetinin daha geniş ve iyi komşuluk politikasının gelişmesi yönünde olduğunu ifade etti. Olgun, bu politikanın karşılıklı bağlılığın, bölgesel entegrasyon, sıfır sorun ve karşılıklı saygıyı beraberinde getireceğini ve Türkiye’nin potansiyel sorunların çözülmesiyle refah ve barış içinde yaşamasının arzulandığını söyledi.
Olgun, konuşmasını şöyle sürdürdü; “Bölgelerde işleyen sistemli devlet yapılarının kurulması demokrasi, serbest piyasa, insan haklarının tesisi, vatandaşlık bilincinin yeşermesi, karşılıklı saygı ve hoşgörüyle bir dönüşüm sürecini bir arada yaşıyor. Bu, önemli dönüşüm süreci içinde sürdürülen değişim zaman zaman bölgede istikrar ve güvenlik için tehdit oluşturabilmektedir. Bununla beraber son 20 yılda Balkan ülkelerinin acı geçmişini bir yana bırakarak sağlıklı gelişmelerin de çok ümit verici olduğunu söyleyebiliriz.”
Balkanların bütünleşme süreci gerçekleştiğinde, bu bölgenin Avrupa’nın en önemli, çok kültürlü ve çok yerinde odak noktasında bir bölge olarak kıtanın geleceğine öncülük edeceğini ileri süren Olgun, Türkiye’ye Balkanlardan göç etmiş milyonlarca insan olduğunu ifade etti.
Olgun sözlerini şöyle noktaladı; “Amacımız bölge ülkeleriyle ilk planda tüm sorunlarımız konusunda entegrasyon sağlamanın yanında; son dönemde Türkiye’nin girişimleriyle oluşturulan üçlü dışişleri bakanlığı süreçleriyle bölge geneli içinde farklı toplumların aralarındaki ilişkilerin normalleştirilmesine katkı sağlamaya çalışıyoruz. Türkiye, Sırbistan, Bosna-Hersek ve Türkiye, Bosna-Hersek, Hırvatistan dışişleri bakanlığı arasında oluşturulan süreçlerden somut, memnuniyet veren sonuçlar alınmaya başlanmıştır. Hedefimiz karşılıklı güven duygusunun yeniden oluşturulmasıyla bölgede güç birliğinin oluşturulmasıdır.”


VALİ ZÜBEYİR KEMELEK; KONGREYİ İŞ BİRLİĞİNİN ODAĞI YAPMAK İSTİYORUZ
Balkanların çok eski dönemlerden bugüne dek büyük medeniyetlere ev sahipliği yaptığını ve bu bölgede ortaya çıkan siyasal, sosyal ve ekonomik gelişmelerin dünya siyasetini belirleyen çok önemli unsurlar olduğunu dile getiren Tekirdağ Valisi Zübeyir Kemelek ise şöyle konuştu; “İlkini 2007 yılında düzenlediğimiz Uluslar arası Balkan Kongresi, her geçen yıl daha büyük bir ilgi ve katılımla genişleyerek, Balkan ülkelerinin iletişim ve işbirliği imkanlarını değerlendirdikleri çok önemli bir platform konumuna gelmiştir. Bu durumdan aldığımız güçle, Uluslar arası Balkan Kongresi’ni sosyal, kültürel, siyasal ve ekonomik iş birliğinin odak noktası haline getirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.


Balkanlar, çok eski dönemlerden bugüne dek, büyük medeniyetlere ev sahipliği yapmış; bu bölgede ortaya çıkan siyasal, sosyal ve ekonomik gelişmeler, Dünya siyasetini belirleyen çok önemli unsurlar olmuşlardır. Bu bağlamda, Balkanlar’da sağlanacak barış ve istikrarın, Dünya barışı ve istikrarı için atılmış çok önemli bir adım olduğu aşikârdır. Balkanlar, Asya ile Avrupa’nın kucaklaştığı çok değişik dil, din, millet ve medeniyetlerin bir arada yaşadığı bir kaynaşma noktasıdır.”
Tarih boyunca önemli medeniyet ve olaylara ev sahipliği yapan Tekirdağ’ın, günümüzde de bu önemini arttırarak devam ettirdiğini ifade eden Tekirdağ Valisi kemelek, şöyle devam etti; “Son yılların istatistik değerleri bu gelişimleri açıkça göz önüne getirmektedir. Buna göre Türkiye verileri göz önüne alındığında ilimiz Tekirdağ; Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Araştırması’na göre 7., imalat sanayi gelişmişlik sıralamasında ise 5., ülke genelinde yaratılan toplam katma değerde %4’lük pay ile 6., kişi başı devlete net katkıda 5., İller arası Rekabetçilik Endeksi’nde 7., Yatırım Teşvik Belge Sayıları’nda 8., Sanayideki kişi başı elektrik tüketiminde 3., 2008 yılı Türkiye dış ticaret hacminde 18. sırada yer alan önemli bir il konumundadır.”


Vali Kemelek sözlerini şöyle noktaladı; “Konu başlığımız olan Balkanlar’da Bölgesel İşbirliğinde Sivil Toplum Kuruluşları ve Düşünce Kuruluşlarının Rolü’nü tartışırken başlıca 4 amacımız vardır. Bunları dikkatinize sunmak istiyorum. Öncelikle; Balkan ülkeleri arasında işbirliği konusunda mevcut durumun ve problemlerin tespiti; Balkan ülkelerinde sivil toplumun gelişimi önündeki problemlerin tespiti ve analiz edilmesi, Bölgede önde gelen Sivil Toplum Kuruluşları ve düşünce kuruluşları arasında iletişim kurulması, Türkiye ile Balkan ülkeleri arasında mevcut ilişkilerin analiz edilmesi ve bu ilişkilerin ilerletilebilmesi için gerçekçi ve uygulanabilir önerilerin geliştirilmesi. Bu amaçlarımızı kongremiz kapsamında gerçekleştirdiğimizde Balkanlar’daki işbirliğinde çok önemli bir adım atmış olacağımıza ve Balkan ulusları olarak geleceğe güvenle bakabileceğimize yürekten inanıyorum.
Uluslararası Balkan Kongremizin 3. gününde Balkan İletişim Ağı’nın 5. toplantısını çalıştay formatında düzenleyeceğiz. Çalıştay’da 2005 yılında başlatılmış olan ‘Balkan İletişim Ağı’ sürecinin ilerletilmesi ve olgunlaştırılması için nelerin yapılması gerektiği tartışılacak ve süreci geliştirme yönünde kararlar alınacaktır.”

BALKAN İLETİŞİM AĞI YILLIK KONFERANSI
1 Mayıs 2010 Cumartesi günü Balkan İletişim Ağı’nın beşinci yıllık kanferansı geniş bir katılımla çalıştay formatında gerçekleştirildi.
9-10 Haziran 2005 tarihinde Ankara’da gerçekleştirilen Kurucu Konferans tarafından kurulmuş ve tüm  Balkan ülkelerinin önde gelen strateji ve araştırma merkezlerinden oluşan Balkan İletişim Ağı (Balkan Network) bugüne kadar sırasıyla 2005 Ankara (Kurucu Konferans), 2006 Sofya, 2007 Bükreş ve 2008 Tekirdağ toplantılarını icra etti. Tekirdağ Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi Uygulama Otelinde icra edilen yıllık konferansta yeni bir belge kabul edilerek kurumsallaşmanın güçlendirilmesi amaçlanmakta.

KONUKLAR TEKİRDAĞ’I GEZDİ
Kongrenin ve Balkan İletişim Ağı toplantısı gerçekleştirildikten sonra 1 Mayıs Cumartesi günü konuklar Tekirdağ’ı gezdiler. Gezi kapsamında Etnoğrafya Müzesi, Rakoczi Müzesi, Rüstempaşa Külliyesi ve Camii, Namık Kemal Evi ziyaret edildi.

 

Ayrıntılı bilgiler için lütfen tıklayınız.

LAST_UPDATED2